18 Mart Çanakkale Deniz Savaşı
- Muhammed Emin Akbaş
- 18 Mar 2020
- 4 dakikada okunur
Çanakkale savaşı İttifak ve İtilaf devletleri arasında, Birinci Dünya Savaşı esnasında Çanakkale’de yaşanmış bir savaştır. 1915 de başlamış ve 1916 da bitmiştir.
Savaş bir yıl sürmesine rağmen her iki taraf da ağır bedeller ödemiştir. Sebebi ise her iki tarafın da büyük hedefleridir.
İttifak devletlerinden Osmanlı’nın, yani bizim, amacımız bir devrin ölüm-kalım meselesi, iken İtilaf devletlerinin amacı Osmanlı’yı yıkmak, Almanya’yı -birinci dünya savaşı müttefikimiz- savaştaki bir müttefikinden etmek, Rusya’ya yardım göndermek ve dahi ‘Osmanlı Toprakları’. Osmanlı devleti savaşta koca bir devrin yıkıldığı yahut ayakta kaldığı ve Bütün cihana ‘Şartlar ne olursa olsun Biz kafire yıkılmaz ve de boyun eğmeyiz’ mücadelesi vermiştir.

Almanya’nın Rusya’ya savaş ilan etmesiyle Osmanlı devleti Almanya ile antlaşma imzalamıştır. İmzalamasına imzalamıştır ama Enver Paşa devletin iyiliği için fiilen savaşa girmeyi ertelemek için uğraşmıştır. Bu uğraşın sebebi ise Osmanlı ordusunun savaşa hazır olmadığıdır. Bu hakikaten de böyledir. Ordu hazır değildir. Bu uğraşlar bir süre devam etse de Almanya baskı uygulamış ve sonunda bizi bir anda savaşın ortasına atıvermiştir. Bizi savaşa sürükleyen iki gemidir. Akdeniz’de Britanya donanmasından kaçan iki Alman savaş gemisi Goeben ve Breslau İstanbul’a gelmiş ve Osmanlı bu gemileri –mecburen- satın almıştır. Bu iki gemi daha sonra gitmiş ve Rus limanlarını bombalamıştır.

Goeben ve Breslau
Enver Paşa’nın uğraşları burada sona ermiştir. Osmanlı Devleti fiilen artık I.Dünya Savaşının ortasındadır.
Bu bir mecaz veya değim değil gerçektende ‘Ortasındadır’. Almanya’nın bizi kendine müttefik istemesin sebebi de zaten budur.

Winston Churchill
Britanya savaş konseyi sekreteri Albay Winston Churchill’in desteğiyle Çanakkale Boğazı'nın donanmayla geçilerek İstanbul'un işgali savaş planı kararı verilimiştir.

Erenköy koyunun tabyalar tarafından ateş altına alınamaması ve gemilerin manevra alanı olarak kullanılması üzerine mayın döşeme kararı alınır. Nusret Mayın gemisi 8 Mart 1915’te sabaha karşı Tophaneli Yüzbaşı Hakkı Bey komutasında Nara’dan kalkarak kıyıya paralel 26 mayın döşedi. Bunun etkili bir plan olduğunu bilseler de, savaşın kaderini belirleyen bir hamle olduğunu belki de pek az kişi tahmin edebiliyordu.

Nusret Mayın Gemisi
Çoğunluğunu İngiliz ve Fransız gemilerinin oluşturduğu Birleşik filo için 18 Mart sabahı nihai taarruz vakti gelmiştir. 18 Muharebe gemisi, refakat kruvazörleri ve mayın arama-tarama gemilerinden oluşan yüzden fazla gemi Boğaz’a yaklaşmaktaydı ve bu Türk kıyı gözetleme postalarının şimdiye kadar gördüğü en fazla gemi filosuydu.

İngiliz Fransız Birleşik Filosu
Tabyalarımızdaki askerler şehadet arzusu ile günlerdir boğazı bombardıman eden donanmayı beklemektedir.
Ve A hattı ilk manevrayı yapar. Artık geri dönüş yoktur. Birazdan taraflar çarpışacak ve iki taraftan biri adını tarih sayfalarına Şanlı millet olarak geçirecekti.

Türk obüsleri Boğaz’ın her iki tarafındaki tabyalardan ateşe başlar. Ancak bu atışlarda pek etkili olamazlar. Zira donanma gemileri henüz obüslerin menziline girmemiştir. Donanma ise menzil dışından 14.000 yardaya (13 km.) ulaştığında A hattı gemileri Queen Elizabeth, Agamemnon, Lord Nelson ve Inflexıble ile kanatlarda Prens George ve Triumph atış mevkilerini alırlar.

Queen Elizabeth Savaş Gemisi
11.30’da Triumph muharebe gemisi sessizliği bozar ve tüm gemiler tüm gücüyle ateşe başlar. 38 cm’lik mermileri 24 km’den Çanakkale şehrini ve Kilitbahir sırtlarını çoktan harabeye çevirmiştir. O gün atılan yüzlerce top mermisi düştükleri yerlerde 10-12 metre çapında ve 3-4 metre derinliğinde çukurlar açmış ortalığı delik deşik etmiştir.

Queen Elizabeth Gemisinden Atılan Bir Top Mermisi
A hattı gemilerinin yaptığı atışlar, hedeflerine isabet etmekte, tabyalardan ise yeterli karşılık verilememektedir. Müttefik Donanaması’nın yoğun ateşi, menzil dışında olmaları, Türk tabyalarındaki ateşin öğlene doğru azalması donanma komutanı Amiral J. De Robeck’i cesaretlendirmiştir. Lakin bu ahmakça bir cesarettir.

Amiral John De Robeck
Amiral De Robeck, yine de bu tahribatın yeterli olduğunu düşünerek, Fransız gemilerinden oluşan 3. Filo'ya B hattını oluşturmak üzere harekât emrini verdi. Emri alan Amiral Guepratte, komutasındaki üç gemi ileri harekete başlar. Fransız gemiler A hattının arasından geçerek B hattına geçecektir. Ancak A hattının atışlarının engellenmemesi gerekmektedir. Bunu bilen Amiral gemileri sahile daha yakın bir konuma getirmiştir. Bu da demektir ki ‘Gemiler tabyaların Menzili altında !’ Komutanlar o an farkına varmasa bile hayatlarının hatasını yaptılar!

Saat 12.30 sıralarında Fransız gemilerinin bu hareketiyle, A ve B hatlarındaki gemilerle Türklere ait tüm tabya ve bataryalar atışa başlar. Bazı gemiler ağır hasar alır ve yangın çıkar. Gemi, yangını söndürmek ve atış menzilinden çıkmak üzere A hattının 1 mil kadar güneyine çekilir. Bu harekât sırasında Charlemagne, Suffren zırhlıları da hasar almıştır.

Suffren Zırhlısı
B hattındaki gemiler geri çekilme harekâtına başlamışlardı ki Bouvet’nin sancak tarafında, kumanda merkezinin hemen altında büyük bir patlama meydana gelir. O anda ortalığı kara bir duman kaplamış, Bouvet sancak tarafından alabora olmuş, patlamadan birkaç dakika sonra batmıştır. Patlama ve batma çok hızlı gerçekleştiğinden yalnızca 66 İngiliz eri kurtarılmıştır. Bu bize büyük bir moral olmuştur.

Fransız Bayraklı Bouvet Savaş Gemisi
Irresistible Anadolu Hamidiyesini yoğun ateş altına alma başlamıştı fakat oradaki tabyalardan giden 4 adet 24 santimetrelik toplar ve birde 34 santimetrelik bir top Gemiye tam isabet etti ve gemi uzaklaşmaya çalışırken mayınlara da takılarak dibi boyladı.

Irresistible Batmadan Önce
Saat 16.00 civarında Inflexıble mayına çarparak yara aldı. Aldığı yara nedeniyle hattan ayrılmak zorunda kaldı. Batmaması için Bozcaada’ya yönelerek gemi karaya oturtulmak zorunda kaldı. Boğaz’da Donanma, harbi kaybetmiş, akşamüzeri ise Amiral artık bir mayın tarlası içinde olduğunu anlamıştır. Harekâta devam edilmesi ise tüm donanmanın kaybedilmesi riskini de beraberinde getirmektedir. Hava da kararmaya başlamak üzeredir. Yapılacak tek şey kalmıştı ve emir de beklemeden verilir: ‘Geri çekilin!’

Inflexible Savaş Gemisi
Saat 18.05’de Ocean geri çekilirken mayına çarpması üzerine sancak tarafına doğru yan yattı. Aynı zamanda yine sancak tarafında yere yakın bir yere top mermisi isabet etti. Gemi dümen tarafından iskeleye dek enkaza döndü.

İngiliz Donanmasından Ocean Savaş Gemisi
18 Mart akşamı olduğunda yenilgi görmeyen mağrur müttefik donama ağır bir yenilgi almıştı. Müttefik Filo’nun; 18 Mart 1915'te Boğaz Muharebesi’ne katılan güçlü savaş gemilerinden üçü (Bouvet, Ocean, Irresistible) batarak Boğaz’ın sularına gömülmüş, dört gemi (Inflexible, Gaulois, Suffren ve Agamemnon) savaş dışı kalarak muharebe edemez hâle gelmişti.

Ocean Savaş Gemisinin Farklı Bir Fotoğrafı
Batan üç gemideki asker ve top zayiatı: 10 adet 30,5'lik top, 2 adet 27,5'lik top, 24 adet 15'lik top, 8 adet 10’luk top ki, toplam top kaybı 44’tür. Asker zayiatı ise 800'ü bulmuştur. Bu itilaf devletleri için tam bir sondu.
Osmanlı tarafında ise Türk ve Alman, yarısı şehit yarısı yaralı olmak üzere toplam zayiat yalnızca 97 idi.

Bu savaşta da Osmanlı, Türk’ün yenilmeyeceğini çünkü Allah’ın yanımızda olduğunu tüm cihana kanıtlamıştı. Biz Allah’a olan bağlılığımızı, imanımız ve İslami değerlerimizi bırakmadıkça Allah bizimledir. Allah kudret sahibidir. Savaşta savaşan ve şehit olan, gazi olan, savaşa yardım eden cihat eden tüm Müslümanlardan Allah Razı olsun. Mekanlar Cennet olsun.

Not:
Çanakkaledeki tabyaların hepsini Sultan II.Abdülhamid böyle bir savaş olacağını tahmin etmiş ve yenilemiş,tadilatını yaptırmıştır. Çanakkale’ye birçok yeni topçu bataryalarıda eklettirmiştir.
Comments